Fransız generale muhteşem bir ders!

Nakşibendi şeyhi Ahmed el-Haznevi Hazretleri, gittiği her yerde hangi mesele varsa bir şekilde çözüyor, insanların arasını düzeltiyor, kan davalarını barıştırıyor, herkesin bir arada en güzel şekilde yaşamasına vesile oluyordu. Suriye Osmanlı’dan koparıldıktan sonra Fransa müstemlekesi haline gelmişti. Sürekli Fransızlara karşı isyanlar çıkıyor, halk bir türlü bu işgali kabullenemiyordu. Bu isyanlardan kurtulmak isteyen Fransızlar Suriye’yi daha küçük parçalara bölerek daha rahat kontrol edebileceklerini düşünerek Şeyh Ahmed el-Haznevi’ye de bir devlet vermeye karar verdiler. Lakin bu devleti vermenin tek şartı Fransa’ya bağlılık yemini etmekti.

Generallerden birisi Şeyh Ahmed el-Haznevi’yi yanına davet etti. General Şeyh Ahmed’e hürmet ve tazim ettikten sonra, Kamışlı, Haseke, Resulayn gibi şehirlerinde içerisinde bulunduğu birkaç vilayeti sayarak buraları kendisine verip bir Haznevi Devleti kurmak istediklerini söyledi. Bu devletin tek bedeli ise Fransız Hükümetine sadık kalmaktı.

Generalin sözlerini bitirmesini sabırla bekledi Şeyh Hazretleri. Ardından gözlerini kapatarak kafasını sert bir şekilde sağa ve sola salladıktan sonra tek bir cümle söyledi ”Dinim bunu kabul etmez!”.

General bunun üzerine tehditvari bir eda ile kendisinin olan köylerin ve tarlaların elinden alınacağını söyler. Şeyh Hazretleri aldırış etmez ve vakarından zerre taviz vermez. Fransızlar bu görüşmenin ardından Şeyh Hazretlerini tutuklayarak Tel Maruf köyünün güneyine sürgün ederler ve Şeyh Hazretleri’nin sürgün günleri başlar.